Süleymancılar paralel devlettir ve isyancıdır.

OMC
Süleymancılar paralel devlettir ve isyancıdır.

Türk-İslam devletlerinde bir devletin nasıl kurulacağı çok açıktır. Bayrak asmak, Para basmak, Hutbe okutmak.

Devletler bu üçü yapılarak kurulur ve Türkiye Cumhuriyeti de Cuma hutbesi okunarak kurulmuştur. Ve kendi bayrağına ve parasına sahiptir.

Kendi bayrağını asmak, kendi paranı basmak ve kendi hutbeni okutmak, isyan edip kendi devletini kurma çabasıdır ve Osmanlı başta olmak üzere, her -laik olmayan- türk devleti bu isyanları ağır bir şekilde bastırılır ve bunu yapanlar öldürülürdü. Ve o isyanın yapıldığı yere, tekrar bayrak dikilip, tekrar hutbe okutulurdu.

Bir önceki makalemde, Süleymancıların, Diyanet işleri başkanlığını tanımadığını ve meşru görmediğinden bahsetmiştim. Bunu yaparak zaten devletin bir bakanlığını karşı çıktıklarından bahsetmiştim.

Bir çok cemaat namazını kendi yurtlarında kıldıran bu cemaat, cuma namazlarını da kendi yurtlarında kıldırır. Ve tabii ki, kendi hutbelerini okuturlar.

Osmanlı devletinde, kendi Cuma Hutbeni okutmanın sonuçları kesindir. İsyan ettiğin varsayılıp, kelleni alırlar.

İslam Fıkhında Cuma namazını devlet kıldırtır. Yani devletin izin verdiği imamlar kıldırır. Kimse toplanıp kendi aralarında Cuma namazı kılıp, hutbesi okutamaz. Buradaki anahtar kelime “Devlet ve Hilafet”tir.

İslam Hilafetini Türkiye Cumhuriyeti kaldırmakla beraber. Yine bütün haklarına Türkiye sahipttir.

Ancak Süleymancılar başlarında ki “damat”ı “Emirül Mü’minin” olarak görür. Bu çok farklı anlama gelmektedir. Gerçek anlamını “Tüm müslümanların lideri” diye çevirebiliriz. Bu kavram tarihte iki anlamda kullanılır. “Devlet’in başı” ve “Halife”.

Bunu iki anlamda da anlasak bu Türkiye Cumhuriyetine isyandır. Onun kaldırdığı hilafeti geri getirdiklerini veya ayrı bir devlet olduklarını ima ediyorlar.

Şimdi hem kendi başlarında ki şahsı “Emirül Müminin” olarak gören hem de kendi Cuma Hutbesini okutan bu cemaatin Osmanlı zamanındaki “Kızılbaş”lardan ne farkı olduğunu sizin düşünmenizi istiyorum.

Ancak şu kesindir ki, bu Süleymancılar Osmanlı zamanında yaşasaydı, İsyancı olarak görülüp bastırılacaklar ve başlarındaki şahıs muhtemelen asılacaktı.

Osmanlının Şeyhülislamlık makamı elbette bunların kendi düşüncelerini yaymasına da izin vermeyecektir. (Bizim Diyanet İşlerişi Başkanlığının aksine)

Fakat Türkiye Cumhuriyetinde sekülerliğin ekmeğini yiyen Süleymancıların başına böyle birşey gelmesi mümkün değildir. Ve hakikat şudur ki, “Süleymancılar kendi fıkıhlarına göre kasıtlı olarak Türkiye Cumhuriyetinde devlet içinde devlet gibi davranıp, isyan etmektedirler.”

Ancak onlara sorarsanız, “Devlet, Kuran okutmamıza izin vermiyor, yurtlarımıza baskı yapıyor, dinimizi yaşatmıyor.” diyeceklerdir. Üstüne devletin laik olmasının kötü bir şey olmasında dem vurup, devletin meşruluğuna buradan saldırırlar. Gerçek şudur ki , “Türkiye Cumhuriyeti, laik olduğu için bu isyana rağmen hem Süleymancıların yaşamalarına izin veriyordur, hem de dinlerini yaşamalarına izin vermektedir.”

Sonuç olarak “Kuran okutmuyorlar” yalanı ile saklanan şey kocaman bir isyandır.



← Süleymancıların “Deccal” dediği Atatürk Seçilmiş Kişiler : Süleymancılar →